Polisi sürükleyen sanığa avukattan 'Meclis kartı' sorusu
Kocaeli'de uygulama noktasından otomobiliyle kaçmaya çalışırken kendisini durdurmaya çalışan polisi memurunu metrelerce sürükleyerek yaralayan Bülent Sadıkoğlu'nun yargılanmasına devam edildi. Müşteki avukatı sanığa, TBMM 26. Dönem CHP milletvekili misiniz? Değilseniz neden araç camının ön kısmında adınıza düzenlenmiş meclis kartı vardı? sorusunu yöneltti. Sanık ise avukatın sorusunu, Ben o kartı hiçbir şekilde kullanmadım şeklinde yanıtladı.
Kocaeli'de uygulama noktasından otomobiliyle kaçmaya çalışırken kendisini durdurmaya çalışan polisi memurunu metrelerce sürükleyerek yaralayan Bülent Sadıkoğlu'nun yargılanmasına devam edildi. Müşteki avukatı sanığa, "TBMM 26. Dönem CHP milletvekili misiniz? Değilseniz neden araç camının ön kısmında adınıza düzenlenmiş meclis kartı vardı?" sorusunu yöneltti. Sanık ise avukatın sorusunu, "Ben o kartı hiçbir şekilde kullanmadım" şeklinde yanıtladı.
14 Ekim 2021'de Ömer Türkçakal Bulvarında meydana gelen olayda, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin rutin trafik uygulaması sırasında 06 CHP 50 plakalı otomobil durduruldu. Polis memuru B.Y.'nin kontrol etmek istediği otomobilin sürücüsü kaçmak için aracı hareket ettirdi. Bu sırada polis memuru B.Y., aracı durdurmak isterken yaklaşık 30 metre sürüklenerek yaralandı. Polis memurunun vücudunda kırıklar oluştu.
Kaçan sürücünün ise CHP'de bir dönem ilçe gençlik kolları başkan yardımcılığı ve il gençlik kolları başkan vekilliği yapan Bülent Sadıkoğlu olduğu belirlendi. Gözaltına alınan Sadıkoğlu tutuklandı. Yaklaşık 3 ay cezaevinde tutuklu bulunan Bülent Sadıkoğlu, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Duruşma görüldü
Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz sanık Bülent Sadıkoğlu, avukatı ve tanıklar hazır bulunurken, müşteki polis memuru B.Y. ve avukatı SEGBİS ile duruşmaya katıldı.
"Şekerim yükseldi ve panikledim"
Savunması için söz hakkı verilen Bülent Sadıkoğlu, olay gününü anlattı. Sadıkoğlu, "Gökhan isimli arkadaşımla aracımla seyir halindeyken görevli polis memuru beni durdurdu. Kimliğimi istedi, benden istediği belgeleri kendisine verdim. Polis memuru bana aracın yakalaması olduğunu söyledi. Ben de ekonomik çıkmazın içindeydim, borcum vardı. Aynı zamanda şeker hastasıyım, şekerim yükseldi ve panikledim. Her şey o an gerçekleşti. O sırada polis memurunun kafası aracın içerisinde değildi. Ben bir anda gaza bastım, polis memuru eliyle araca tutundu, sürüklenmesi bu sebeple oldu. O panikle uzaklaştım. Pişmanım, böyle bir şeyin yaşanmasını istemezdim. Müştekiden de özür diliyorum. Normal de sakin bir yaşantım var" dedi.
"Meclis kartını kullanmadım"
Müşteki avukatı Hasan Dalak, sanığa aracında neden meclis kartı bulunduğunu sordu. Dalak, "TBMM 26. Dönem CHP milletvekili misiniz? Değilseniz neden araç camının ön kısmında adınıza düzenlenmiş meclis kartı vardı?" diyerek sonu yöneltti. Bülent Sadıkoğlu, avukatın sorusunu, "Ben o kartı hiçbir şekilde kullanmadım. Kart, camın ön kısmında değildi. O kart aracın ya torpidosundadır ya da güneşliktedir" şeklinde cevapladı.
"Sanık meclis kartını göstererek 'Bırak gideyim' dedi.
Olay tarihinde yaralanarak hastanelik olan polis memuru B.Y., "O gün radar uygulaması yapıyorduk. Radar ekipleri telsizden 06 CHP 50 plakalı aracın şehir içinde aşırı hız yaptığını ve cezalandırılması için durdurulması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine usulüne uygun bir şekilde aracı durdurdum. Aracın sorgusunu yaparken otomobilin yakalaması olduğunu fark ettim. 'Beyefendi aracınız yakalaması var, bilginiz var mı?' diye sordum. Kendisi de camın ön kısmında bulunan Meclis kartını göstererek ‘Bilgim var, bırak gideyim' dedi. İşlem yapmak için aracı bağlamam gerektiğini söyledim. Tabletten sanığa aracın yakalaması olduğunu söylediğim ve aracı bağlamam gerektiğini gösterdiğim esnada sanık benim kolumdan tutarak aracı hareket ettirdi. Sanık yanında bulunan vatandaşın ‘Bırak düşsün' dediğini hatırlıyorum" diye konuştu.
"320 gün fizik tedavi gördüm"
Yere düştükten sonra bir süre hafıza kaybı yaşadığını söyleyen B.Y., "Aracı ben tutmadım. Aracın beni sürüklemesi ve sanığın beni bırakmasıyla yere düşerek başımı yere çarptım. Şikayetçiyim. Meclis kartının camın önünde olduğunu kendi gözlerimle gördüm. 320 gün fizik tedavi gördüm. 2018 yılından bu yana polis memuruyum. Daha önce buna benzer bir olayla karşılaşmadım" şeklinde konuştu.
"Bülent aracın bağlaması olduğunu duyunca afalladı, korktu"
Olay tarihinde sanık ile aynı araçta bulunan Gökhan T., "Bülent ile seyir halindeyken polis çevirmesine takıldık. Aracın yakalaması olduğu anlaşıldı. Bülent bunu duyunca afalladı, korktu. Aynı zamanda şeker hastası olması sebebiyle bir anda olay gerçekleşti. Bülent polise, ‘Bırak gideyim' dedi. Polis memuru Bülent'in omuzundan tuttu, o esnada Bülent gaza bastı. Polisin sürüklendiğini görmedim. ‘Bırak düşsün' diye bir şey demedim" ifadelerini kullandı.
"Araç daha da hızlandı ve arkadaşımız sürüklenerek yere düştü"
Tanık olarak dinlenen başka bir polis memuru, "Drone uygulamalı kural ihlali yapanlara yönelik ekiplerimizi bilgilendiriyorduk. Bir ses duydum, arkamı döndüğümde 50-100 metre ilerde B.Y.'nin bir aracın sorgusunu yaptığını gördüm. B.Y.'nin bir eli camın içindeydi, diğer eliyle de bize sesleniyordu. Ona 'Bırak' diye bağırdım. Daha sonra B.Y.'yi içeriden bir mi tuttu, o mu araca tutundu bilmiyorum ama B.Y. daha da aracın içine çekildi. Araç daha da hızlandı ve arkadaşımız sürüklenerek yere düştü. Telsizle aracın plakasını bildirdim ve ambulans çağırdım" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasının devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.