Android telefonlar depremleri nasıl önceden tahmin ediyor

Akıllı telefonlarımızda bulunan hassas sensörler, onları mini birer deprem dedektörüne dönüştürerek dünyanın en büyük deprem algılama ağının oluşturulmasına yardımcı oluyor.

Android telefonlar depremleri nasıl önceden tahmin ediyor

İlk cep telefonu görüşmesinin üzerinden elli yıldan fazla zaman geçti ve bugün cebimizde taşıdığımız teknoloji, hayat kurtarabilecek bir amaca hizmet ediyor: Depremleri önceden tespit etmek.

Son yıllarda Türkiye'de yaşanan birçok deprem de bunun en somut örneklerinden. Bu depremlerde, bölgedeki birçok kişi sarsıntı başlamadan saniyeler önce telefonlarına uyarılar aldı.

Google, ABD Jeoloji Araştırması (USGS) ve Kaliforniya'daki üniversitelerle iş birliği yaparak, sarsıntılar ulaşmadan saniyeler önce kullanıcıları uyarabilen bir erken uyarı sistemi geliştirdi.

Bu birkaç saniyelik uyarı süresi bile, insanların güvenli bir yere sığınması (örneğin bir masa altına girmesi) için hayati zaman kazandırabilir.

Ayrıca trenleri yavaşlatmak, uçakların iniş veya kalkışını durdurmak ve araçların köprü veya tünellere girmesini önlemek gibi önlemler için de yeterli olabilir; bu da sistemin daha güçlü depremlerde hayat kurtarma potansiyelini gösteriyor. 

DEPREM ALGILAMA SİSTEMİ NASIL ÇALIŞIYOR

Bu erken uyarı sistemi iki ana veri kaynağından besleniyor. Başlangıçta sistem, Kaliforniya, Oregon ve Washington eyaletlerine yerleştirilmiş yüzlerce hassas sismometreden (yer sarsıntılarını ölçen cihazlar) oluşan ShakeAlert adlı ağa dayanıyordu.

Ancak Google, bu ağa ek olarak, halkın cebindeki milyonlarca telefonu kullanarak dünyanın en büyük deprem tespit ağını da kurdu.

Google'ın Android işletim sistemini çalıştıran çoğu akıllı telefonda, telefonun hareketini algılayan ivmeölçer adı verilen sensörler bulunur.

Bu sensörler genellikle ekran yönünü değiştirmek veya adım saymak gibi işlevler için kullanılsa da şaşırtıcı derecede hassastırlar ve mini bir sismometre gibi davranabilirler.

Google, kullanıcıların telefonlarının bir depremin ilk dalgaları olan P dalgalarının karakteristik titreşimlerini algılaması durumunda, bu veriyi otomatik olarak Android Deprem Uyarıları Sistemi'ne göndermesine olanak tanıyan bir özellik geliştirdi.

Sistem, binlerce, hatta milyonlarca telefondan gelen bu verileri birleştirerek bir depremin meydana gelip gelmediğini, merkez üssünü ve büyüklüğünü hızla belirleyebiliyor.

Ardından, sismik dalgaların yaklaştığı bölgelerdeki telefonlara uyarılar göndererek erken uyarı sağlıyor.

Radyo sinyalleri, sismik dalgalardan (yer sarsıntısı) çok daha hızlı hareket ettiği için, uyarılar merkez üssünden uzaktaki bölgelere sarsıntı başlamadan önce ulaşabiliyor.

KÜRESEL ERİŞİM VE TÜRKİYE'DE DURUM

Bu kitlesel kaynaklı veri toplama yöntemi, pahalı sismometre ağlarının bulunmadığı bölgelerde bile depremleri izleme olanağı sunuyor. Bu da dünyanın en uzak ve gelişmekte olan bölgelerinde dahi deprem uyarıları sağlama potansiyelini artırıyor.

Dünya genelinde tahmin edilen 16 milyar cep telefonunun üç milyardan fazlası Android işletim sistemine sahip ve Android Deprem Uyarı Sistemi, deprem riski taşıyan 90'dan fazla ülkede (Türkiye dahil) kullanılabiliyor.

Telefonunuzun Ayarlar uygulamasındaki "Güvenlik ve Acil Durum" bölümünden Deprem Uyarıları ayarını aktif hale getirebilirsiniz (Wi-Fi veya mobil veri bağlantısı gerekli).