Avukatın en zor davası

Kocaeli'de ihaleye gitmek için evinden ayrılan avukatın, silahla vurularak yaralanmasına ilişkin haklarında dava açılan sanıkların yargılanmasına başlandı.

Avukatın en zor davası

Karamürsel ilçesinde 7 Eylül’de meydana gelen olayda, ihaleye gitmek için evinden ayrılan avukat Niyazi Hepgüler (72), otomobiliyle seyir halinde ilerlediği esnada motosikletli şüpheliler tarafından takip edilmiş ve 3 el ateş edilerek yaralanmıştı. Kocaeli ve İstanbul’da düzenlenen operasyonlarda, olaya karıştığı tespit edilen 10 şüpheli yakalanmış, şüphelilerden Muhammed A.L. (19), Engin E.K. (19) ve Abdullah K. (40) tutuklanmıştı.

2 Ekim’de İstanbul’da öldürülen Yusuf Emre Çölgeçen’in (21) ise avukat Hepgüler’in yaralanması olayına karıştığı fakat yakalanamadığı iddia edildi.

İlk duruşma görüldü

Niyazi Hepgüler’in yaralanmasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Engin E.K., Abdullah K., Muhammed A.L., tutuksuz sanıklar Batuhan Y., Enes Ş., Ercan A., Hakan K., Murat C.S., Sedat A., taraf avukatları ve avukat Niyazi Hepgüler katıldı.

"Ne olduğunu anlayamadım, şok geçirdim"

Savunması için söz hakkı verilen Engin K., 2 Ekim’de öldürülen Yusuf Emre Çölgeçen ile birlikte olay günü motosikletle yola çıktıklarını ifade ederek, "Yusuf Emre bana bir iş adamı ile görüşeceğini söylediği için motosikletle birlikte yola çıktık. Ben motosikleti sürüyordum, Yusuf Emre ise arkamdaydı. Önümüzde bir otomobil seyir halindeydi. Yusuf Emre bana otomobile çarpmamı söyledi. Neden olduğunu sorduğumda ’Dediğimi yap’ dedi. İsminin sonradan Niyazi olduğunu öğrendiğim şahıs arabadan inerek otomobili kontrol etti. O sırada Yusuf Emre, Niyazi’ye ateş etti. Ne olduğunu anlayamadım, şok geçirdim. Yusuf Emre gaza basmamı söyledi. Yusuf’un yanında silah olduğunu bilmiyordum. Yolda yakıtımız bitti, çitlerden atlayarak saklandık. Yusuf telefonla birilerini arayarak benzin getirmesini ve bizi oradan almasını söyledi. Gelip bizi oradan aldılar. Olaydan sonra Yusuf Emre bana 500 Euro verdi ancak neden verdiğini bilmiyorum. Ben kabul etmedim ancak ısrar edince parayı aldım. Yusuf Emre’ye neden adamı vurduğunu söylediğimde bana olayı hatır için yaptığını, adamın dolandırıcı olduğunu söyledi" iddialarında bulundu.

"Birinin vurulduğunu söyleyerek ’Çok karıştırma’ dedi"

Sanıklardan Muhammed A.L. de savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek, olayla bir ilgisinin olmadığını söyledi. Sanık Abdullah K. ise olay günü Yusuf Emre’nin kendisini aradığını belirterek, "Beni arayarak kaza yaptığını söyledi ve yardıma gelmemi istedi. Komşumun aracıyla verilen adrese gittik. Motosikletin başında kimse yoktu. Daha sonra akaryakıt istasyonuna gittik. Engin ile Yusuf’u aldık. Ne olduğunu sorduğumda birinin vurulduğunu söyleyerek ‘Çok karıştırma’ dedi. Yusuf arabada birini aradı, ’Kağıthane’de buluşalım’ dedi. Yusuf’un beklediği kişi gelmeyince benim eve çıktık. Banyoya girdiler, bekledikleri araç gelmeyince bir türlü gitmediler. Ben de annemin geleceğini söyleyerek, onları evden yolladım. Fakat telefonda Yusuf’un ’Abi işi halettik’ dediğini duydum" diye konuştu.

"Şirketin iflas etmesinden beni sorumlu tuttular"

Sanıkların hiçbirini tanımadığını söyleyen avukat Niyazi Hepgüler, "Bir şirketin avukatlığını üstlenmiştim ve 128 bin TL’lik alacağım vardı. Olaydan yaklaşık bir hafta önce bu şirketin yetkililerden paramı talep ettim fakat işletmeci iki kardeş bana tehditler savurdu ve alacağımı vermediler. Şirketin 4 yıl 2 aydır süren iflas erteleme davası vardı. Mahkeme, şirkete iflas kararı verince bundan beni sorumlu tuttular. Şirketin yetkilisi bana, ’Bu duruma bizi sen düşürdün, sen bizi iflas ettirdin’ diyerek tehdit etti. 7 Eylül’de de böyle bir olay gerçekleşti" dedi.

"Mermilerin ikisi sağ, biri sol bacağıma isabet etti"

Hepgüler, savunmasına şöyle devam etti:

"Olayın perde arkası aslında budur. Olay günü ise yolda seyir halindeyken motosikletle biri arabama çarptı. Aracı durdurarak indim o esnada motosikletten biri inerek 3 el kasıklarıma doğru ateş etti. Mermilerin ikisi sağ, biri sol bacağıma isabet etti. Ben yere düşünce onlar motosikletle uzaklaştılar. Sanıklardan şikayetçiyim"

Ev hapsine hükmedildiler

Mahkeme heyeti, Abdullah K.’nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, Engin E.K. ve Muhammed A.L.’nin ise ev hapsi ile yargılanmalarına karar vererek, duruşmayı erteledi.