Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimizin güvenliği için tüm tedbirleri alıyoruz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimizin güvenliği için tüm tedbirleri alıyoruz

Cumhurbaşkanı ve  AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunuyor.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Aziz milletim, değerli milletvekillerimiz, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Aşkınız için, vefanız için sizlere gönülden teşekkür ediyor, Rabbim aramızdaki bu muhabbeti daim eylesin diyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisimize, siyasi partilere, bütün milletvekili arkadaşlarımıza, tüm Meclis çalışanlarına yeni yasama yılında tekrar başarılar temenni ediyorum. Sözlerimin hemen başında, geçtiğimiz günlerde büyük bir sel felaketiyle sarsılan Bosna Hersek halkına buradan geçmiş olsun temennilerimizi iletiyorum. Su baskınları sonucunda vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar niyaz ediyorum.

Felaket haberini alır almaz AFAD'ımızı, Kızılay'ımızı, TİKA'mızı hemen harekete geçirdik. Evleri yıkılan, yakınlarını kaybeden, maddi zarara uğrayan kardeşlerimizin yaralarını sarmak için elimizden geleni yaptık ve yapıyoruz. Pazar günü Ulaştırma Bakanımız hem Boşnak halkıyla dayanışmamızı göstermek hem de durumu yerinde incelemek üzere sel bölgesine intikal etti. Bosnalı kardeşlerimizi bugüne kadar olduğu gibi Allah'ın izniyle bundan sonra da yalnız bırakmayacağız. Merhum Aliya'nın son nefesini vermeden hemen önce hastane odasında elimizi tutarak bizlere bıraktığı emanete en güzel şekilde sahip çıkmayı sürdüreceğiz.

Pazartesi günü ebediyete irtihal eden rahmetli Erbakan hocamızın yol ve dava arkadaşı, milletvekili ve bakan olarak ülkemize ve milletimize çok kıymetli hizmetlerde bulunmuş, Milli Görüş hareketinin çınarlarından Recai Kutan ağabeyi de burada rahmetle yad ediyorum. Beyefendi kişiliği, mütevazı tavrı, ali cenaplığı, çalışkanlığı ve davasına olan sarsılmaz bağlılığıyla Recai Kutan her zaman hayırla anılacaktır. İnşallah biz de kendisini daima özlemle ve şükranla yad edeceğiz. Rabb'im kendisini cennet-i cemailiyle müşerref eylesin.

YAPILAN CANİLİKLERİ UNUTMAYIZ

Dün 6-8 Ekim olaylarının 10. yıl dönümüydü. Kobani bahanesiyle kışkırtılan bu menfur olaylarda 2 emniyet görevlimiz şehit oldu. 35 kişi hayatını kaybetti. 761 insanımızda yaralandı. Olaylar sonucunda çok sayıda ev, iş yeri, okul, kütüphane ve kültür merkezi zarar gördü. İhtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan canilikleri unutamayız. 6-8 Ekim olaylarında rolü olanlar mahkemelerde hesbaını vermiş, cezaya çarptırılmıştır.,

ELDE SİLAHLA SİYASET YAPILMAZ

O dönem emperyalistlerin bölgesel planlarına alet olanlar bu olaylarla yüzleşme cesaretlerini hala gösteremedi. 6-8 Ekim olaylarına oy uğruna şaşı bakan dönemin CHP yönetimi henüz nedamet göstermedi. Şiddete ve teröre asla yer olmadığını herkesin anlaması gerekiyor. Elde silahla siyaset yapılmaz. Türkiye Yüzyılı'nda şiddetle arasına mesafe koyan anlayışa elbette yer vardır ama sırtını dağa yaslayan terör siyasetine asla yer yoktur.

TÜM TEDBİRLERİ ALIYORUZ

İsrail'in 7 Ekim'den beri gerçekleştirdiği katliamlarda 50 bin kardeşimiz şehit edildi. Milyonlarca insan yerlerinden edildi. Gün geçtikçe katliamın maddi ve manevi faturası kabarıyor, savaşın diğer ülkelere yayılma tehlikesi büyüyor. Hemen her gün yeni bir eşiğin aşıldığı bu gerilimi çok yakından takip ediyor, tüm tedbirleri alıyoruz. Ülkemizi şimdiye kadar bölgesel gerilimlerden hep uzak tuttuk. Netanyahu ve cinayet şebekesi hayaller görmekte ve çok tehlikeli bir maceraya atılmaktadır. Türkiye ne yapılmak istendiğinin farkındadır. Nihai hedefin neresi olduğunu da görüyoruz.

TOPRAKLARIMIZ ÜZERİNDE AMELİYAT YAPILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ

Her iki bakanımız da idrak kapıları açık olanlar için fotoğrafı tüm netliğiyle ortaya koydu. CHP Genel Başkanının yaptığı açıklamaları esefle karşıladık. Özel ucuz polemik peşinde koşuyor. Sayın Özel'den daha olgun bir tavır beklerdik. Daha düne kadar PYD ile ilgili çok iyimser cümleler kuranlara bazı gerçekleri anlatamayacağımızın bilincindeyiz. Biz Türkiye'nin güvenliğinden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Bölgemiz ve topraklarımız üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmeyeceğiz.

İSRAİL SİYONİST TERÖR ÖRGÜTÜDÜR

Açık ve net söylüyorum. Vadedilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır. Bir yıl önce İsrail'in devlet olmak ile terör örgütü olmak arasında bir tercihle karşı karşıya olduğunu ifade etmiştim. İsrail bir siyonist terör örgütüdür.

TARİH KARA TABLOYU UNUTMAYACAK

Bu vahşet, Batılı ülkelerin güçlü desteğiyle işlenmektedir. Sahne önünde ateşkesten bahsedenler, sahne arkasında İsrail'e her türlü silah, mühimmat ve istihbarat desteğini vermeye devam ediyor. Hepsi birbiriyle aynı... Gazze Kasabı Siyonist Netanyahu'nun ABD Kongresi'ne davet edilmesi ve dakikalarca alkışlanması bunun en net örneğidir. Tarih bu kara tabloyu asla unutmayacaktır. Bu süreçte tarihin doğru tarafından olanlar da oldu. Onlarla her zaman birlikte yürüyeceğiz. Vicdan sahibi üniversiteli gençleri yürekten tebrik ediyorum. Tam 1 yıldır emperyalist güçlerin desteğini arkasına almış işgal ordusu karşısında direnen Filistin'in yiğit evlatlarını, toprağın üzerinde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şerefimle yatarım diyen bütün kahramanları bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum. İsrail'in vahşi saldırılarında şehit düşen Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimi rahmetle yad ediyor, Rabb'im mekanlarını cennet eylesin diyorum. Filistin'in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye'ye ve kalleşçe şehit edilen Hamas'ın diğer mensuplarına Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

AYNI YERDE SAPASAĞLAM DURUYORUZ

Hamas'ın Gazze'de verdiği destansı mücadelenin aynı zamanda Türkiye için de olduğunu çok iyi biliyoruz. Filistin halkının soykırım şebekesi karşısında, aynı zamanda insanlığı da savunduğunu, Müslümanların izzetini de savunduğunu çok ama çok iyi biliyoruz. Ülkemizde birileri Hamas'a terör örgütü iftirası atarken biz soykırımın ilk günlerinde hiç kimseden çekinmeden "İşte bunun için Hamas, Filistin'in Kuva-yi Milliyesi'dir" dedik. İlk gün nerede duruyorsak 1 yıldır aynı yerde yalpalanmadan, korkmadan, ürkmeden sapasağlam duruyoruz. İlk gün vatandaşlarımızı neye karşı uyarıyorsak bugün de aynı risklere dikkat çekiyoruz. 1 yıldır olduğu gibi bugün de biz herkes için barış, herkes için özgür Filistin diyoruz. Filistinli kardeşlerimize de buradan dayanışma mesajlarımızı gönderiyor, her zaman yanlarında olacağımızı hatırlatmak istiyorum. Yaklaşan kış mevsimi öncesinde, gıda, barınma ve tıbbi malzeme başta olmak üzere insani yardımlarımızı daha da artıracağız.

CANLA BAŞLA GAYRET EDİYORUZ

AK Parti'yi kurduğumuz günden itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesi veriyoruz. Bu yüce çatı altında Türkiye'nin sorunlarını çözmek, milletimizin taleplerini karşılamak, en önemlisi de ülkemizde ekonomiyi, demokrasiyi, kardeşliği büyütmek için canla başla gayret sarf ediyoruz. Bakınız bir toplumun huzurlu ve mutlu bir şekilde varlığını sürdürebilmesinin en başta gelen şartı, devletin her bireyin güven, adalet ve ekonomik refah ihtiyacını karşılayabilmesidir. Tarih boyunca Türk devletlerini güçlü yapan, hakimiyetleri altındaki farklı kesimlerden insanları asırlarca barış içinde yönetebilmelerini sağlayan en önemli husus işte bu ilkelere olan bağlılıklardır.

MİLLETİMİZİN BEKLENTİLERİNE CEVAP ÜRETME İRADEMİZ ÇOK GÜÇLÜDÜR

Cumhuriyet tarihi boyunca da, kimi dönemlerdeki sıkıntılı uygulamalara rağmen, Demokrat Parti iktidarıyla birlikte bu ilkeler daima gözetilmiştir. 14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurarken partimizin ismini bile bu ilkelere göre belirleyerek milletimize güvenliği, adaleti ve ekonomik kalkınmayı en üst seviyeye çıkarma sözü verdik. Karşılaştığımız tüm engellere, tüm zorluklara rağmen hamdolsun tüm bu konularda geçmişle kıyas dahi götürmez başarılara imza attık. Elbette bizim dönemimizde de, bu başlıkların hayata geçirilmesinde de kimi eksikler hatta yanlışlar yaşanmış olabilir. Ancak her üç husustaki samimiyetimizi ve sözümüze bağlılığımızı kimse sorgulayamaz. Burada şu noktayı öncelikle vurgulamak isterim. Biz her zaman kendi iç muhasebemizi cesaretle yapan, nerede eksiğimiz varsa üzerine kararlılıkla giden bir kadroyuz. Toplumun nabzını tutma, millete kulak verme noktasında da rakiplerimize göre daima birkaç adım öndeyiz. Milletimizin beklentilerine cevap üretme irademiz halen çok güçlüdür.

TIKANIKLIK VARSA NEŞTERİ VURACAĞIZ

Siyaset kurumunun asli görevi de zamanla ortaya çıkan yeni meselelere çözüm bulmaktır. Son dönemde yaşanan kimi cinayetler ve müessif hadiseler üzülerek görüyoruz ki, milletimizin kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüde düşmesine sebebiyet vermiştir. Son dönemde ardı ardına gelen polis memurumuzun şehit edilmesinden ve genç kızlarımızın vahşice katledilmesine kadar bir dizi hadise milletimizin haklı bir tepkisine yol açmıştır. Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Bazı önemli adımlar atma kararı aldık. İnsanlarımızın hayatını güvenle hissedebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımız işçinde bir zafiyet varsa neşteri vurup gidereceğiz. Adalet sistemimizde yanlışlık varsa tıkanıklık varsa neşteri vurup onu da çöüzme kovuşturacağız. Sosyal medyada suçu teşvik etmede gerekli müdahalede bulanacağız. Çok sayıda suç kaydı olan kişilerin yargılama safhasında görülebilmesini sağlayacağız.

 2 YENİ DÜZENLEME

Medyada ve sosyal medyada suça teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız. Nerede boşluk varsa hal yoluna koyacağız. Bunlar, kurumsal düzenlemeye ve seri suç işleyenin tutuklanabilmesinin kolaylaştırmasına yöneliktir. Suçluluların tutuklanması kolaylaştırılacak. Onlarca suç kaydı olanlar serbest dolaşamayacak. Adalet Bakanlığı'ndan kurulacak bir birim, kayıtları toparlayarak bunlarla ilgili gerekli incelemeleri savcı ve hakimlerin dikkatine sunulacak.

TOPLUMDA ADALET DUYGUSU GÜÇLENECEK

Belirli suçlarda infaz hükümlerinin, alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Mesela 5 suç kaydı olan birinin, diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden tutuklu yargılanmasının önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı belirlenecek. Bu husus toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacak. Toplumda adalet duygusu güçlenecek. Adaleti tessi etme boynumuzun borcudur, nerede sorun varsa düzelteceğiz.

MAĞDURLAR TEKRAR MAĞDUR EDİLİYOR

Burada artık iyice kontrolden çıkan bir riske de dikkat çekmek istiyorum. Medya organlarımız son dönemde reyting uğruna son derece yanlış bir yayın politikası izlemeye başladı. Habercilik adına; mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Cinayet vakaları, ailelerin özellikle televizyon izlediği saatlerde detaylıca anlatılıyor. Meselenin sosyal öğrenme boyutu gözardı ediliyor. Buna rıza göstermemiz söz konusu olamaz. Basınımız ve medyamız elbette özgür olmalıdır. Ama bu toplumsal olaylarda sorumlu yayın yapmaya mani değildir.