Sporsuz yaşamın bilinmeyen tehlikeleri
Teknolojik aletlere bağımlılık ve hareketsiz yaşamın tehlikelerine değinen Kocaeli Şehir Hastanesi Spor Hekimliğinde görevli Uzm. Dr. Burak Fariz, Sporun alışkanlık haline geldiği zaman tansiyon, diyabet, şeker hastalığı gibi birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi var. Hatta son zamanlarda yapılan yeni çalışmalar, bizim tahmin etmediğimiz Alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucu olduğunu da gösteriyor dedi.
Teknolojik aletlere bağımlılık ve hareketsiz yaşamın tehlikelerine değinen Kocaeli Şehir Hastanesi Spor Hekimliğinde görevli Uzm. Dr. Burak Fariz, "Sporun alışkanlık haline geldiği zaman tansiyon, diyabet, şeker hastalığı gibi birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi var. Hatta son zamanlarda yapılan yeni çalışmalar, bizim tahmin etmediğimiz Alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucu olduğunu da gösteriyor" dedi.
Bedensel ve zihinsel gelişime büyük katkısı olan spor, özellikle çocukların daha dengeli bireyler olmasını sağlıyor. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle teknolojik aletlerle yakın ilişkide olan çocukların spordan da uzak kalmaları çeşitli rahatsızlıklara yol açabiliyor. Kocaeli Şehir Hastanesi’nde görevli Spor Hekimi Uzm. Dr. Burak Fariz, anne ve babalara önemli uyarılarda bulundu. Çocukların mutlaka spora yönlendirilmesi gerektiğini kaydeden Fariz, "Mutlaka bir aktiviteye, futbol, basketbol, yüzme, jimnastik herhangi bir şey göndermek lazım. Hem zamanlarını değerlendirecekler hem sağlıklarını koruyacaklar hem de sonradaki yaşamları için düzenli egzersiz alışkanlığına sahip olacaklar" dedi.
"Mutlaka bir aktiviteye katılmalılar"
Okul çağındaki çocukların zaman zaman hareketsiz kaldığını ifade eden Burak Fariz, "Son dönemlerde çocuklar ders çalışmaları, çok evde olmaları, kış mevsimi sebebiyle de hareketli değillerdi. Özellikle de bilgisayar, tablet gibi şeyler daha da fazla hareketsiz kalmalarına sebep oluyor. Onları hem sosyal ortama sokabilmek hem hareket düzeylerini artırabilmek için mutlaka bir şeyler yapmak lazım. Okulun kapanmasıyla birlikte çokça da boş zamanları var. Mutlaka bir aktiviteye, futbol, basketbol, yüzme, jimnastik herhangi bir şey göndermek lazım. Hem zamanlarını değerlendirecekler hem sağlıklarını koruyacaklar hem de sonradaki yaşamları için bir alışkanlık, düzenli egzersiz alışkanlığına sahip olacaklar. Aileler yaz aylarında özellikle en çok buna ağırlık vermeli. Aynı zamanda kışın da vakit bulabildikleri zamanlar, ders çalışmaktan, arta kalan zamanlarda da bir şeyler yapmaları çok faydalı olur" diye konuştu.
"Birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi var"
Uzm. Dr. Burak Fariz, egzersiz yapmanın hastalıklara karşı koruyucu olduğunu da belirterek, "Düzenli egzersiz yapmanın çocukların sağlıklarına genel olarak koruyucu etkisi var. Bir alışkanlık haline geldiği zaman tansiyon, diyabet, şeker hastalığı gibi birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi var. Hatta son zamanlarda yeni çalışmalar bizim tahmin etmediğimiz Alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucu olduğunu da gösteriyor" şeklinde konuştu.
"Her spor, her çocuğa uygun değil"
Takım sporlarının çocuklar için sosyal bir ortam oluşturduğuna dikkat çeken Fariz, "Yazın çocuklara takım sporlarını öneririm. Sosyalleşme anlamında çok olumlu etkisi var ama her spor dalı, her çocuğa uygun değil. Sporda çocuğun yaşı, kilosu, aktivite düzeyi çok önemli oluyor. Kontak sporları yapanlar, karate, tekvando, judo gibi sporları yapanlar uygun yaş grubunda uygun kilo, uygun boy hesaba katılarak yapılması lazım. Her spor, her çocuğa uygun değil. Genel olarak bir hastalığı olmayan, sağlıklı bir çocuğun en azından bir futbol, basketbol, koşu, yüzme bunlardan birinde mutlaka gitmesini tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.
"Çocukları büyük insan gibi düşünmemek lazım"
Yapılan spor idmanlarının da çocuklara uygun olması gerektiğinin altını çizen Burak Fariz, "Spor idmanlarının çocukların yaşına uygun yapılması gerekir. Futbolda da, basketbolda da kuvvet antrenmanları çok önemli. Bunları mutlaka yapmanız lazım. Yapmadığınızda mutlaka bir eksiklik kalır ama çocukları büyük insan gibi düşünmemek lazım. Onlar aslında büyük insanların küçültülmüş halleri değil. Onların kendine uygun fizyolojileri, kas yapıları var. Ona göre planlama yapmak lazım. Uygun şekilde egzersiz yükü, antrenman yükü azaltarak yapılmalı. Bunda bir sakınca yok" sözlerine ekledi.