Uzman doktor uyardı: 'Lenf kanserinde lenf nodları genellikle ağrısız olur'
Lenf nodu büyümesi hakkında uyarılarda bulunan Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Kurnaz, Normal lenf nodları 2 santimden büyük hale gelirse patolojik lenf nodu büyümesi varlığından söz edilebilir. Ancak lenf nodu büyümesi her zaman lenfoma, kanser gibi kötü bir hastalık anlamına gelmez. Normal lenf nodları hareketsiz, ağrısız ve genellikle 1 santimden küçük olur. Lenf nodu büyümüş, sabit, hareketsiz ve sert ise kanser akla gelebilir. Lenfomada lenf nodları genellikle ağrısız, hareketli ve lastik kıvamında olur. Enfeksiyonda ise lenf nodları hassas, ağrılı olabilir dedi.
Lenf nodu büyümesi hakkında uyarılarda bulunan Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Kurnaz, "Normal lenf nodları 2 santimden büyük hale gelirse patolojik lenf nodu büyümesi varlığından söz edilebilir. Ancak lenf nodu büyümesi her zaman lenfoma, kanser gibi kötü bir hastalık anlamına gelmez. Normal lenf nodları hareketsiz, ağrısız ve genellikle 1 santimden küçük olur. Lenf nodu büyümüş, sabit, hareketsiz ve sert ise kanser akla gelebilir. Lenfomada lenf nodları genellikle ağrısız, hareketli ve lastik kıvamında olur. Enfeksiyonda ise lenf nodları hassas, ağrılı olabilir" dedi.
VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Kurnaz, lenf nodu hakkında açıklamalarda bulunarak lenf nodunun büyümesi her zaman kanserin habercisi olmadığını söyledi. Lenf nodunun tanımını yapan Doç. Dr. Kurnaz, “Lenf nodu genel olarak vücudun savunmasında rol oynar. Normal lenf nodları 2 santimden büyük hale gelirse, patolojik lenf nodu büyümesi varlığından söz edilebilir. Lenf nodu büyümesi her zaman lenfoma (Lenf kanseri), kanser gibi kötü bir hastalık anlamına gelmez" diye konuştu.
"Koltuk altı lenf nodları, enfeksiyöz nedenli olabileceği gibi meme kanseri de olabilir"
Lenf nodu büyümesine neden olan en önemli faktörün enfeksiyonlar olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kurnaz, "Bunun dışında lenfoma, kanser ve romatizmal hastalıklarda da büyüyebilir. Hassas, ağrılı kızarık lenf nodları daha çok enfeksiyonu düşündürür. Akıntı varsa daha çok enfeksiyon kaynaklı olabileceğinden şüphelenilir. Tüberküloz ve kedi tırmığı hastalığında daha çok baş-boyun bölgesinde büyümüş lenf nodları görülür. Köprücük kemiğinin hemen üzerindeki lenf nodları ise daha çok kanser veya lenfoma ilişkili olarak düşünülür, mutlaka biyopsi ile değerlendirilmesi gerekir. Koltuk altı lenf nodları, enfeksiyöz nedenli olabileceği gibi meme kanseri veya başka bir kanser veya lenfoma kaynaklı da olabilir" şeklinde konuştu.
"Lenf nodu büyümesine tüberküloz da etkileyebilir"
Lenf nodu büyümesine neden olan durumlardan bahseden Doç. Dr. Kurnaz, "Lenf nodu büyümesine neden olan en sık enfeksiyöz durumlar; EBV/CMV virüslerinin yaptığı enfeksiyöz mononükleozis hastalığı, HIV enfeksiyonu, tüberküloz, kedi tırmığı hastalığıdır. Sistemik lupus eritomatozis, romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar da lenf nodu büyümesi yapabilir. Sarkoidoz daha çok akciğeri tutar fakat bu hastalarda da çevresel lenf nodu büyümesi görülebilir. Lenf nodu büyümesinde mutlaka herhangi bir enfeksiyona maruziyet, kedi teması (kedi tırmığı hastalığı), pişmemiş et yenmesi (Toksoplazmozis gibi), kene ısırığı (Lyme hastalığı), şüpheli cinsel temas (HIV gibi)-, ateş, gece terlemesi, kilo kaybı gibi belirtilerin varlığı sorgulanmalıdır" ifadelerini kullandı.
"Fizik muayene teşhiste en önemli basamaklardan biridir"
Lenf nodlarının fizik muayenesinin teşhiste en önemli basamaklardan biri olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kurnaz, "Normal lenf nodları hareketsiz, ağrısız ve genellikle 1 santimden küçük olur. Lenf nodu büyümüş, sabit, hareketsiz ve sert ise kanser akla gelebilir. Lenfomada lenf nodları genellikle ağrısız, hareketli ve lastik kıvamında olur. Enfeksiyonda ise lenf nodları hassas, ağrılı olabilir. Muayene sonrası uygun görüntüleme yöntemleri ile lenf nodunun karakteri belirlenir ve gerekli durumlarda lenf nodu biyopsisi yapılarak tanı konur. Lenf nodu büyümesinden şüphelenen bir kişi büyüme nedeninin tespiti, tetkikler ve tedavi için doktora başvurmalıdır. Bazı durumlarda sadece takip gerekebileceği gibi bazı durumlarda ileri tetkik ve tedavi gerekebilir” dedi.
